Üşümezsoy, 1999 Marmara Depremi’nin ardından bölgedeki fay modellerinin yanlış yorumlandığını söyleyerek, özellikle Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolunun İznik Gölü’nden Gemlik Körfezi’ne uzandığı yönündeki modelin hatalı olduğunu vurguladı.

---

“Bursa’da Büyük Deprem Beklenmiyor”

Üşümezsoy, Bursa’daki depremlerin büyük fay kırılmalarıyla değil, Uludağ’ın yükselmesi ve çevresindeki tabakaların kırılması sonucu meydana geldiğini belirtti.

Yenişehir, İznik ve Gemlik çevresinde yaşanan sarsıntıların bu süreçten kaynaklandığını ifade eden uzman, şunları söyledi:

> “Bursa’da 17 Ağustos 1999’a benzer büyüklükte bir deprem beklenmemeli. Kentte görülen depremler, küçük ölçekli bölgesel gerilmelerden ortaya çıkıyor.”

---

“Gemlik Fayı Göz Ardı Edilmemeli”

1855 yılında Bursa’nın doğu ve batı kesimlerinde meydana gelen yıkıcı depremleri hatırlatan Üşümezsoy, Gemlik Fayı’nın tarih boyunca kırıldığını ve bu fayın günümüz risk modellerinde mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Ayrıca bölgedeki diğer fayların Uludağ Fayı ile doğrudan bağlantılı olmadığını, gerilimin daha çok bölgesel yükselme hareketlerinden kaynaklandığını da ekledi.

---

“Fay Hatları Daha Doğru Modellenmeli”

Ege Bölgesi’ndeki Simav Depremi ile Manyas çevresindeki yükselme–çökme olaylarına da değinen Üşümezsoy, Bursa’daki depremlerin benzer mekanizmalarla oluştuğunu belirtti.

Uzman isim, bölgedeki fay hatlarının yeniden ve daha doğru modellerle ele alınmasının önemini vurguladı.