Bursa'nın gastronomi mirasları arasında öne çıkan İnegöl Köftesi, hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin uğrak lezzet duraklarından biri olmayı sürdürüyor. İnegöl ilçesine adını veren bu köfte, sadece bir et yemeği değil; yüzyılı aşkın süredir kuşaktan kuşağa aktarılan bir gelenek, bir ustalık hikâyesi.
İnegöl Köftesi'nin diğer köfte çeşitlerinden farkı, içeriğindeki sadelikte gizli. Et, tuz ve soğan dışında hiçbir baharat ya da katkı maddesi içermeyen bu özel tarif, doğal malzemenin en saf halini lezzete dönüştürüyor. Dana ve kuzu etinin belirli oranlarda karıştırılmasıyla hazırlanan kıyma, yoğrulup şekil verildikten sonra en az bir gün boyunca dinlendiriliyor. Bu aşama, köftenin hem dokusunu hem de lezzet yoğunluğunu belirliyor.
İnegöl sokaklarında dolaşırken dumanı tüten bir ızgaradan yayılan o tanıdık koku, ziyaretçileri köftecilerin kapısına yönlendiriyor. Kömür ateşinde pişirilen İnegöl Köftesi, dışı hafif çıtır, içi sulu ve yumuşak bir kıvama ulaşıyor. Yanında genellikle piyaz ve üzüm şırası ile servis edilen bu lezzet, sade ama doyurucu bir yemek arayanlar için birebir.
Geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam eden İnegöl Köftesi, sadece Bursa’da değil Türkiye'nin dört bir yanındaki restoran ve lokantalarda da büyük ilgi görüyor. Ancak en otantik haliyle tadılmak istenirse, rotanızı İnegöl’e çevirmek şart. Buradaki köfteciler, onlarca yıllık deneyimlerini her lokmaya yansıtıyor.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaretle tescillenmiş olan İnegöl Köftesi, sadece bir yemek değil; Anadolu'nun göç kültüründen doğmuş, gelenekle yoğrulmuş bir lezzet hikâyesi.